Sual: Farklı ictihad ve farklı hadisler
var. Bu hususta açıklama yapar mısınız?
CEVAPAllahü teâlâ
(Resulüme uyun) buyuruyor. Resulü de, rahmet ve kolaylık olması için
farklı hükümler bildirmiştir. Onun dindeki her sözü vahiydir. Ona uymak için,
Onun vârisleri olan âlimlere uymak lazımdır. Bir hak mezhebe uyan âlimlere uymuş
olur. İctihad seviyesine yükselen âlim, ictihad yapar. İctihadında yanılsa bile
sevap alır. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Müctehid, ictihadında hata ederse bir, isabet
ederse iki sevap alır.) [Buhari]Hatası bile sevap olan âlimlerin böyle farklı
ictihadları Allahü teâlânın bir rahmetidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlerin farklı ictihadları
rahmettir.) [Beyheki]Farklı ictihadından dolayı bir âlim, öteki
âlimin ictihadının yanlış olduğunu söylemez, söyleyemez. Çünkü Mecellede
(İctihad ictihadla nakzedilemez) buyuruluyor.
(Madde
16)Farklı ictihadlar rahmet olduğu gibi, hadis-i şeriflerin farklı
olması da rahmettir. Resulullah efendimiz, Müslümanlara rahmet olması için
farklı hükümler bildirmiştir. Eğer tek hüküm olsaydı, mezhepler hasıl olmazdı.
Kıyamete kadar, dünyanın her yerinde, her mevsimde, her şartta tek bir nizam
olur, Müslümanların halleri, yaşamaları güçleşirdi.
İmam-ı Şarani hazretleri, farklı ictihadların ve farklı
hadis-i şeriflerin rahmet olduğunu bildirmek için koca bir kitap yazmıştır.
Kitabına
Mizan ismini vermiştir. Bu kıymetli eserinde birbirine zıt
görünen hadis-i şeriflerin hikmetlerini açıklamıştır. Peygamber efendimiz, bazı
emirleri zata mahsus [kişiye özel] olarak bildirmiştir. Mesela, erkeklere ipek
yasak olmasına rağmen,
Hazret-i Zübeyr ve
Hazret-i Abdurrahman için, ipek giymelerine izin vermişti ve
bu izin yalnız bunlara mahsustu. Hazret-i Arfece’ye de, altın burun takmasına
izin vermişti. Bu hüküm umuma şamil değildi. Bazı izin vermeler de, her ne kadar
o şahsa ise de, herkes için geçerli idi. Bazıları da yalnız izin verilen şahsın
durumunda olanlara mahsustu. Mesela hasta ise, secde edemeyene,
ima ile
kıl buyurmaları gibi. Bazılarına da zor işleri yapmasına izin verirlerdi, o
da kuvveti yerinde olanlar içindi. Böylece birbirinden farklı birçok hadis-i
şerif meydana çıkmıştır.
İmam-ı Şarani, bunları teşdid ve tahfif olarak ayırmıştır.
Farklı sahih hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Kan aldırmak abdesti bozmaz.)
[Beyheki] (
Hanefi hariç, üç mezhepte böyledir.)
(Akar kan abdesti bozar.) [
Beyheki, D.
Kutni] (
Hanefi’de böyledir.)
(Burnu kanayan abdest alsın.) [Beyheki]
(
Hanefi’de böyledir.)
(İmamın kıraati, cemaatin kıraatidir.)
[Hatib] (
Hanefi’de böyledir.)
(Fatihasız namaz olmaz.) [Buhari] (
Şafiilerin
ameli böyledir.)
(Zekerine dokunan
erkeğin abdesti bozulur.) [
Ebu
Davud,
Tirmizi,
Nesai] (
Maliki’de böyledir.)
(Zekerine dokunan erkeğin abdesti
bozulmaz.) [
Ebu Davud,
Tirmizi,
Nesai] (
Hanefi’de böyledir.)
(Fercine dokunan kadının abdesti
bozulur.) Beyheki]
(
Şafii’de
böyledir.)
(Abdestte, ağzı ve
burnu yıkayın.) Beyheki] (Sadece
Hanbeli’de farzdır.)
(Ağzı ve burnu yıkamak sünnettir.) [Müslim]
(
Hanbeli hariç diğer üç mezhepte sünnettir.)
(Deve eti yemek abdesti bozar.) [
Müslim,
Ebu
Davud,
Tirmizi,
Nesai] (
Hanbeli’de böyledir.)
(Besmelesiz abdest olmaz.) [
Ebu
Davud,
Tirmizi,
Beyheki, Hakim] (
Hanbeli’de böyledir.)
(Ateşte ısınmış bir şeyi yiyip içmek abdesti
bozar.) [
Müslim,
Ebu
Davud,
İbni Mace,
Tirmizi,
Nesai] (Dört
mezhebin ameli böyle değildir.)
(Denizin hayvanları helaldir.) [
Ebu
Davud,
Tirmizi,
Nesai] (
Hanefi hariç, 3 mezhepte böyledir.)
Yorumunuzu bırakın
Yorum Gönder
YORUM BIRAKMAYI UNUTMAYINIZ